19 Eylül, Cuma Günü Saat 14:00-16:00 arasında Sayın Aytaç Varol’un sunumu ile gerçekleşecek olan “Dahilde İşleme Rejimi: İhracatta Avantajlar, Sorumluluklar ve Riskler” konu başlıklı eğitimimize davetlisiniz.
Konu: Dahilde İşleme Rejimi: Avantajlar – Sorumluluklar – Riskler Tarih: 19 Eylül 2025 Saat: 14:00-16:00 Eğitmen: Aytac Varol – Subaşı Gümrük Müşavirliği Proje Teşvik Müdürü
Karar değişikliğinin beşinci maddesi yorumum; Dahilde işleme tebliğinin en önemli müeyyide ve yaptırım uygulanan kararın 22/5 fıkrası olduğu görülecektir. Maddenin mevcut halinde yaptırımlar önceden ihracat ve ithalat ile sınırlanmışken, bu değiştirilerek yalnızca “belgedeki şartların” şeklinde değiştirilerek belgedeki tüm özel şartların ihlali halinde bu fıkrada sayılan yaptırımların uygulanacağı belirtilmiştir. Yani belge özel şartında belirtilen tüm şartlara uyulmak zorunda, aksi takdirde firmaya belge düzenlenmeme durumu ile karşılaşılması mümkündür.
Getirilen değişiklik ile artık sarfiyat kullanım oranının belgeden az kullanılması konusu, gümrük işlemleri esnasında, belge kapatma sırasında (ekspertiz veya ürün birim ağırlık kontrolü) veya sonradan kontrollerde tespit edilmesi durumda müeyyideyi uygulanacağından hareketle, DİİB projeleri çok dikkatli olarak hazırlanmalı ve mutlaka eşyanın gerçek kullanım oranı ve birim ağırlıkları ile uyumlu belge olmalıdır. Yani ikinci birim sarfiyat ve ürün ağırlıkları, kullanım oranları kesinlikle gerçeği yansıtmalıdır.
Karar değişikliğinin yedinci maddesi yorumum;
Karar eklenen bu madde ile firma olarak oluşturduğunuz bir projeyi şartlı muafiyet kapsamında müracaat etseniz bile (ithalde banka teminat mektubu, ihracattan sonra iadesi sistemi), bakanlık sektör ve eşyaya göre size bir geri ödeme sistemi dahilde işleme izin belgesi düzenleyebilecektir. Bu madde mevcut uygulamayı kökten sarsacak önemli bir değişikliktir. Uzun zamandır tartışılan Dahilde İşleme Rejimi’nde çeşitli vergilerin tahsil edilmesi gerektiği tartışmasına son verecek ve firmaların hiç de memnun kalmayacağı çeşitli vergilerin nakit tahsili yolunu açacaktır. Dolayısıyla firmaların projelendirme yaparken değerlendirdikleri avantajların pek çoğu belge çıktığında bir avantaj olmayabilecektir ve firmalar belge kullanımından vazgeçeceklerdir sanıyorum. Çünkü paranın kendisinin bir maliyet unsuru olduğu ve enflasyon baskısında olan firmaların nakit sorunu, kredi faizi yüksekliği, bir anlamda dahilde işlemenin cazibesini yitirmesine yol açacaktır. Elbette ihracatın ve ihracata dayalı kalkınma hedefinin de bundan nasıl etkileneceğini yaşayarak birlikte öğreneceğiz.
Şimdi DİİB kapsamı ithalatta hangi vergilerin nakit veya banka teminatı ile tahsil edileceği konusu önemli bir soru ve sorun olarak önümüzde duruyor.
Ben sorayım cevabı bekleyip görelim;
a) KDV b) ÖTV c) Gümrük Vergisi d) Ek Mali Yükümlülük e) İlave Gümrük Vergisi f) Anti Damping Vergisi g) Gözetim Eşik birim kıymet farkı h) KKDF i) Hepsi
Bakanlığın 25.05.2025 tarihli birliklere yazısı ile Dİİ belgelerinin ithalat listesinde Şeker (1701) bulunan firmalar bu kalemden ithalat yapamayacaklar ve ham madde ihtiyaçlarını yurt içinden karşılayacaklardır.
Bu yazıyla ilgili bir kaç noktaya değinmemiz gerekiyor.
Birincisi; üretim için yapılan maliyet hesapları, uluslararası anlaşmalar, alıcı satıcı arasındaki bağlayıcı sözleşmeler, ürünün maliyet değişikliği ile etkilenecek ihracat vb. konular dikkate alınmalıdır.
İkincisi;
“Şekerin DİİB kapsamında yurt içinden temin edilerek, ithalatına izin verilmemesinin uygun görüldüğü” cümlesinde virgül ile anlam bütünlüğü sağlanabilir ya da “Şekerin DİİB kapsamında ithalatına izin verilmemesi, bunun yerine yurt içinden kullanımın sağlanması” gibi bir ifade daha anlaşılır olabilirdi.
Bu çerçevede DİİB kullanımı açısından beklentiler;
– İlgili sektör ve DİİB sahibi firma temsilcisi kurumlardan görüş alınması,
– 6-9 aylık belgelere yönelik ve hammaddelerin üretimi dönemsellik içermesi nedeniyle, bu tür kararların yürürlüğe geçmesi için belge süresi vb. dikkate alınmadır.
– Önceden İhracat ya da önce ithalat özel şartları ile yeterince kısıt getirilen DİİB süreçlerinde, bir de böyle zorlayıcı ara kısıtlamalar getirilince belge taahhütlerinin tamamlanması ya da beklenen karlılığın gerçekleşmemesi ve ihracattaki pazar payının daralmasına yol açabilmektedir. Bu nedenle 2021 yılından itibaren tarım sektörü, DİİB belgeleri ihracatını tamamlayamama ve özel şart müeyyideleri ile karşı karşıyadır.
– Bakanlığın bu tür kısıtlama yazıları, DİİB belge sahiplerine ya da DYS kullanıcılarına yazının yayınlandığı gün itibarıyla ulaştırılması bir zorunluluktur, dış ticaret firmalarımız açısından 24 saat, hesap edilemeyecek zarar veya karlara yol açabilir.
10.03.2025 tarihli AKİB duyuru yazısı ile İhracat Genel Müdürlüğü talimatından bahisle;
Şimdiye kadar DYS’den yapılan çeşitli beyanname silme işlemi kaldırılıyor ve gümrük idarelerinin bu işlemleri sonuçlandırması isteniyor. Fakat bildiğiniz gibi, örneğin ihracat beyannamesinde hatalı bir mal tanımı gümrük idaresinden redrese ile revize edilemiyor ise DYS sisteminden hızlıca sildirerek çözüm üretebiliyorduk. Gümrüklere yönlendirilmesi ile belge kapatmalarının zorlaşacağı ve uzayacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
Belirtilen bakanlık talimatı ve ilgili yazıya göre 7.3.2025 tarihinden sonra alınan belgelerde artık bu düzeltme taleplerinin ilgili gümrük idaresine yönlendirilmesi belirtilmiş. Bu belirtilirken, gümrük idarelerinin, örneğin mal tanımını değiştiremiyor ise ilgili beyannameyi DİİB kapsamı dışına alabilmesi için mutlaka ilgili gümrük kanunu ve yönetmelik maddesini uygulaması gerekecektir. “beyanname sayısının çokluğu nedeniyle firma OKSB/YYS belgelerinin zarar görmemesi” gibi yorumlar ile gümrük kanununun ilgili ceza maddelerinin uygulanabileceği akla getirmektedir.
Bu talimatın oldukça ciddi sonuçları olacaktır sanıyorum.
Bu çerçevede DİİB danışmanlığı ve gümrükleme hizmetini aynı firmadan temin etmeyen DİİB sahibi firmaların riski artmaktadır. Çünkü yapılan hata tescil aşamasında tespit edilmez ise kapatma aşamasında çok gecikilmiş olabilir. Ayrıca elektronik veri transferi ya da otomatik beyanname oluşturma gibi çözümleri olmayan gümrük müşavirlik firmaları, yine DİİB’li firmalara verdikleri hizmetlerde büyük risk altında olacaklardır.
Diğer yandan yazıda belirtilen OKSB/YYS yitirilmesine yol açacak denli önemli bir konuda DYS elektronik alt yapısında bir geliştirme yapılabilir diye düşünüyorum. Nasıl ki hatalı gtip kaydedilen DİİB kapsamı beyannamenin tescil edilmesine sistem izin vermiyor ise yine benzer bir geliştirme yapılarak hatalı mal tanımı yazılmasına da sistemin uyarması ve tescile müsaade etmemesi gerekiyor.
2007’de başlayan DİİB otomasyonu hevesimizin, 2025 yılı itibarıyla hala çok ilerlemeden sürdüğünü söyleyebiliriz.
İhracata Dayalı Sanayileşme —> İhracatı Teşvik Uygulamaları—> Dahilde İşleme–> Sanayileşme ve Artan İhracat–>Artan İstihdam
Bunu tersine çevirirsek;
ihracatın azalması –> sanayi üretiminin düşmesi–> İstihdamın azalması–> Cari açık artışı vb. gibi bir akış elde ederiz.
İnsan hatasını en aza indiren makineleri ve yazılımları üretebiliyor isek bunları kullanmayı, geliştirmeyi ilk hedef olarak önümüze koymamız gerekiyor. Tüm dış ticaret süreçlerinde hız , rekabet için çok önemli.
MADDE.1 -28.12.2024 ile 1/1/2021 tarihleri arasında düzenlenmiş ihracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış dahilde işleme izin belgelerine/dahilde işleme izinlerine (7108, 7112.91, 7113.19 tarife pozisyonlarındaki eşya için düzenlenmiş dahilde işleme izinleri hariç) -28.12.2025’ten itibaren 6 (altı) ay içerisinde (27.06.2025 tarihine kadar) Bakanlığa müracaatta bulunulması kaydıyla, – Müracaatın uygun görüldüğü tarihten itibaren 3 (üç) ayı geçmemek üzere belge/izin orijinal süresinin yarısı kadar ilave süre verilir.”
2023 yılında 10 ilimizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle bakanlığın mücbir sebep çerçevesinde tanımış olduğu ek süre hakkı uzatılmıştır.
MADDE 2- Belge süreleri 31/12/2023 tarihine kadar uzatılan dahilde işleme izin belgelerinden/dahilde işleme izinlerinden ihracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olanların belge/izin süreleri, bu Tebliğ ile düzenlenen diğer ek süre hakları saklı kalmak kaydıyla, resen ilave süre verilmek suretiyle 31/3/2025 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılır.”
2015 yılında yayınlanan Tekstil, Konfeksiyon, Deri ve Deri Ürünlerine İlişkin Dahilde İşleme Rejimi Genelgesini (İhracat:2015/2) yürürlükten kaldıran 2025/1 sayılı genelge 7.7.2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Genelgenin getirdiği belli başlı yenilikler ele almaya çalışacağım. (ilgili maddenin eski ve yeni halini yan yana görüntüleyebileceksiniz, değişen ya da yenilenen mavi renkle sağ taraftaki bölümde belirtilmiştir.)
5 . madde genel esasların b) bendinde yapılan değişiklikle;
a) ilk belge düzenlenirken vardiya yazısı dikkate alınmadan kapasite raporundaki yıllık ürtetim miktarının 1/4 oranında belge düzenlenir.
b) firmanın ikinci belge müracaatı için ilk belgedeki ihracat gerçekleşmesinin %85 olması şartı aranır.
Madde 5/d bendinde;
TGTC’nde ilgili gtip karşısında birim bulunulmaması durumunda birinci birim olarak “KG” birimi değil, kapasite raporunda bulunan veya bakanlıkça uygun bulunan birim birinci birim olarak esas alınacak, ikinci birim ise yine “KG” olacaktır.
Madde 5/i-j bentleri;
Dahilde işleme rejiminde hammaddenin işlenmesi nedeniyle nitelik değiştireceği ve dolayısıyla GTİP’inin değişceğinden hareketle ithal girdi ve mamül gtip’lerinin birbirinden farklı olması beklenirdi. Fakat ürünlerin hammaddesinin işlenmesi ile ürünün niteliğinde gtip’e yansıyan bir değişiklik olmaması nedeniyle ithalat ile ihraç ürün gtip’lerinin aynı olması durumları yaşanabiliyordu (örneğin ithal ipliğin yalnızca boyana işlemine tabi tutulması nedeniyle gtip’te bir değişiklik olmaması gibi). Son dönemde buna yönelik bakanlık DİİB müracaatlarında ilgili gümrük idaresinden ithal ve ihraç eşyasının gtip’inin aynı olduğuna dair yazı istiyordu ve bu yazı DYS sistemine yüklenince belge düzenleniyordu. Dolayısıyla genelgeye eklenen i) bendi ile bu uygulama bir zorunlululk haline getirilmiştir.
J) bendinde ise genelgede belirtilen kullanım oranlarının üzerinde hammadde kullanım oranına sahip ürünlerin olması durumunda alınacak bir ekspertiz raporu ile belge müracaatı yapılır ise bu oranların dikkate alınması ile belge düzenlenebileceği belirtilmiştir.
Genelgenin Fire Oranları başlığı ile yer alan 8. maddesine eklenen 1. fıkrasında, genelge kapsamında yer alan faaliyetler çerçevesinde birden fazla üretim aşaması var ise, her bir üretim aşaması için ayrı ayrı fire oranları dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Son olarak Madde 11, Madde 12 ve Geçici Madde 1 ile Yetki ve yürürlükten Kaldırma başlıkları düzenlenmiştir;
Madde11/2 ile bu genelgede yer alamayan hususların 2015/2 genelge hükümleri esas alınacağı belirtilmiştir.
Madde 12 ile 2015/2 Tekstil genelgesi 10 yıl sonra yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1 ile, genelgenin yayınlandığı tarihten önce düzenlenmiş mevcut belgeler, 2015/2 Genelge hükümlerine tabidir.
Sonuç olarak Genelgenin Kullanım oranları, fire, iigü ve döviz kullanım oranları tablolarında önemli değişiklikler olmamıştır fakat belge taleplerine yönelik mutlaka ilgili sektör ve eşya başlıklarını tekrar tekrar incelmekte fayda vardır.
13 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, ihracat sayılan satışlar ve teslimler tebliği’nde değişiklikler ile, tebliğin uygulama alanı genişletilmiştir.
Bildiğiniz gibi tebliğin 5-d/1 bendi vergi muafiyetleri açısından D1 kodlu belgelerle aynı muafiyetleri sağlıyor idi. Bu bentte yapılan değişiklik ile finansal kiralama şirketlerine yapılacak yurt içi satışlar da dahil edilmiştir. Dolayısıyla finansal kiralama firmalarına satılan ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırımcıya teslim edilen eşyayı üreten firmalar, bu ürünü üretmek için ihtiyaç duydukları ithal hammaddeleri, gümrük vergilerinden muaf ya da istisna olarak D3 kodlu belge kapsamında ithal edebileceklerdir. Dahilde İşleme Rejimi üzerinde estirilen olumsuz havaya rağmen bakanlık uygulama alanını genişleterek imalatçılara sağlanacak avantajları büyütmüştür.
Bu tür satış yapan imalatçılar dahilde işleme izin belgesi alarak vergi avantajından yararlanabilirler.
5.3.2024 tarihinde benim sunduğum DİR avantajları ve Sezai Beyin gümrükte vergi avantajları eğitimlerini tamamladık. Yüksek katılım ve ilgi nedeniyle harika bir gün geçirdik.
SATSO’nun 26.05.2023 tarihinde düzenlediği eğitim gerçekleştirildi.
Katılımcıların ilgiyle izlediği ve soru-cevap ile tamamlanan eğitimde, imalatçı/ihracatçı firmalarımızın yürüttükleri ticari faaliyette rejimin sağladığı vergi avantajlarının neler olduğu ve ihraç mamulde kullanılan ithal girdi vergi maliyetlerinin, rejimin kullanımı ile nasıl azaltılacağı aktarılmıştır.